22 Yıldır Karnında Ameliyat İğnesiyle Yaşıyor: “Canlı Bomba Gibiyim”

63 yaşındaki Ayhan Tanyıldız, 2003 yılında geçirdiği karaciğer ameliyatında karnında unutulan cerrahi iğneyle 22 yıldır yaşamını sürdürüyor. Riskli olduğu için çıkarılamayan iğne, Tanyıldız’ın hem fiziksel hem psikolojik sağlığını derinden etkiliyor. “Yaşayan ölü gibiyim” diyen Tanyıldız, MR cihazına giremediğini, yürürken nefes nefese kaldığını ve korse olmadan hareket edemediğini söylüyor.

63 yaşındaki Ayhan Tanyıldız, 2003 yılında geçirdiği karaciğer ameliyatında karnında unutulan cerrahi iğneyle 22 yıldır yaşamını sürdürüyor. Riskli olduğu için çıkarılamayan iğne, Tanyıldız’ın hem fiziksel hem psikolojik sağlığını derinden etkiliyor. “Yaşayan ölü gibiyim” diyen Tanyıldız, MR cihazına giremediğini, yürürken nefes nefese kaldığını ve korse olmadan hareket edemediğini söylüyor.

“İğne ciğerimde geziyor, kimse o riski almak istemiyor”

Ayhan Tanyıldız, karaciğerindeki kist nedeniyle 2003 yılında özel bir hastanede ameliyat oldu. Altı yıl sonra böbrek rahatsızlığı nedeniyle çekilen röntgen sonucunda karnında bir cerrahi iğne olduğu ortaya çıktı. Genel Cerrahi Uzmanı İ.D.’ye açtığı dava 19 yıl sonra sonuçlandı ve Tanyıldız tazminat almaya hak kazandı. Ancak iğne hâlâ vücudunda.

“İğne 22 yıldır çıkarılmadı. Kanamayı durduramayacakları için, açınca bulamayacakları için kimse o riski almak istemiyor. İnşallah bir doktor çıkar da beni bu çileden kurtarır” diyor.

“Vücudumdaki iğne yüzünden MR’a giremiyorum; bu da diğer hastalıklarımın teşhisini imkânsız hale getiriyor.”

Tanyıldız, MR cihazına giremediği için diğer sağlık sorunlarının teşhisinde de büyük zorluk yaşıyor. Günlük yaşamında korse kullanmak zorunda kalan Tanyıldız, hızlı yürüyemediğini ve ağrılarla mücadele ettiğini belirtiyor:

“Yürürken nefes nefese kalıyorum, korse takmadan yürüyemiyorum. Adeta batıyor. Psikolojim bozuldu, kendime gelemedim. Canlı bomba gibi geziyorum” ifadeleriyle yaşadığı travmayı anlatıyor.

Editörün Yorumu

Bu olay, sağlık sisteminde yaşanan ihmallerin bireylerin hayatında nasıl kalıcı izler bırakabileceğini gözler önüne seriyor. Tanyıldız’ın yaşadığı fiziksel acı kadar, psikolojik yükü de dikkat çekici. Sağlık hizmeti alırken doktor seçiminin ve operasyon sonrası kontrollerin ne denli hayati olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Bu tür vakalar, hasta hakları ve tıbbi sorumluluklar konusunda daha güçlü denetim mekanizmalarının gerekliliğini hatırlatıyor.

Kaynaklar: DHA, Sözcü