“Daltonlar” Suç Örgütüne 1676 Sayfalık İddianame: Gençleri Hedef Alan Dijital Yeraltı Yapılanması
- Ayşe Kurt
- 16 Ağu
- 2 dakikada okunur
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kamuoyunda “Daltonlar” olarak bilinen suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturmayı tamamladı. Aralarında örgüt lideri Beratcan Gökdemir’in de bulunduğu 105 şüpheli hakkında hazırlanan 1676 sayfalık iddianame, örgütün dijitalleşmiş yapısını ve gençleri hedef alan stratejilerini gözler önüne serdi.

Örgüt Yapısı: Sosyal Medyadan Sokaklara
İddianamede, örgütün liderliğini Rusya’da tutuklu bulunan Beratcan Gökdemir’in yürüttüğü, örgüt yöneticileri arasında Batın Can Gökdemir, Ahmet Mustafa Timo, Bünyamin Yıkar, Murat Özavşar, Murat Küçükyavuz ve Sinan Memi’nin yer aldığı belirtildi. Gökdemir’in, Mart 2024’te Barış Boyun örgütünden ayrılarak “Daltonlar”ı bağımsız bir yapı haline getirdiği kaydedildi.
Genç Nesli Hedef Alan Suç Kültürü
İddianamede dikkat çeken bir diğer unsur, örgütün 15-20 yaş aralığındaki gençleri hedef alması. Bilgisayar oyunları ve sokak suçlarını anlatan dizilerden etkilenen gençlerin, sosyal medya üzerinden örgüte çekildiği, “kamikaze dronu” gibi kullanıldığı vurgulandı.
📌 Örgüt üyeleri, lüks yaşam tarzı ve meydan okuma içerikleriyle gençler üzerinde hayranlık oluşturuyor.
63 Eylem, 3 Strateji
İddianamede “Daltonlar”ın üç temel eylem stratejisi tanımlandı:
Yağma Girişimleri: İş insanlarına yönelik “haraç”, “koruma parası” gibi taleplerle maddi menfaat sağlama.
Hasım Gruplara Saldırı: Rakip suç örgütlerine yönelik silahlı eylemler.
Taşeron Eylemler: Para karşılığı üçüncü kişilere yönelik silahlı saldırılar.
Ağırlaştırılmış Müebbet ve Binlerce Gün Ceza Talebi
Beratcan Gökdemir ve diğer yöneticiler hakkında:
2 kez ağırlaştırılmış müebbet
711 yıldan 1281 yıl 6 aya kadar hapis
53 bin ila 230 bin gün adli para cezası talep edildi.
İddianame, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Editörün Yorumu
Bu iddianame, Türkiye’de organize suçun klasik yapıların ötesine geçerek dijitalleştiğini ve gençleri hedef alan bir kültüre dönüştüğünü gösteriyor. Lüks yaşam, sosyal medya şöhreti ve “abi” figürü etrafında şekillenen bu yapı, gençleri suça yönlendiren bir cazibe merkezi haline gelmiş durumda. Bu tablo, yalnızca adli değil, toplumsal ve kültürel bir alarm niteliği taşıyor.
Kaynaklar:
AA
SÖZCÜ



Yorumlar