Kamuda Zam Teklifi Eylemle Yanıtlandı: Sağlık-Sen’den 112 Dakikalık Sessiz Direniş

8. Dönem Kamu Toplu Sözleşme görüşmelerinde sunulan zam teklifini yetersiz bulan Sağlık-Sen üyeleri, ülke genelinde eş zamanlı olarak 112 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi.

Fotoğraf: AA

Eylemin Merkezi: Bakanlık Önü

• Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan ve sendika üyeleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir araya geldi.

• Eylem, 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.

• Sendika, kamu işvereninin sunduğu 1000 TL’lik taban aylık artış teklifini “gerçekçi değil” diyerek reddetti.

Sendikadan Sert Mesajlar

• Doğan: “Bu teklifin çarşıyla, pazarla hiçbir ilgisi yok. Biz alın terimizin karşılığını istiyoruz.”

• Sağlık çalışanlarının 7/24 hizmet verdiğini hatırlatan Doğan, eylemlerin kimseyi rahatsız etmeden sürdürüleceğini vurguladı.

112 Dakika Ne Anlama Geliyor?

• “112” sayısı, acil sağlık hizmetlerinin simgesi olarak seçildi.

• Sendika, bu sembolle sağlık çalışanlarının kritik rolüne dikkat çekmeyi amaçladı.

• Eylem, kamuoyunda farkındalık yaratmak ve müzakere sürecine etki etmek için planlandı.

Editörün Yorumu

Kamuda çalışan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, bu kez bağırmadı. Slogan atmadı. Yürüyüş yapmadı. Sadece oturdu. 112 dakika boyunca sessizce, ama çok şey söyleyerek.

Bu eylem, sadece bir zam teklifine tepki değil; yıllardır biriken yorgunluğun, görmezden gelinmiş emeğin ve unutulmuş fedakârlığın sembolüydü. “112” sayısı, acil sağlık hizmetlerinin kodu olarak seçildi. Ama bu kez acil olan, bir hastanın durumu değil; sağlık çalışanlarının geçim mücadelesiydi.

Sendika Başkanı Mahmut Faruk Doğan’ın “Biz alın terimizin karşılığını istiyoruz” sözleri, sadece ekonomik bir talep değil; aynı zamanda mesleki saygı ve toplumsal değer arayışının ifadesiydi. Çünkü sağlık çalışanları, pandemi boyunca alkışlandı; ama o alkışlar maaş bordrosuna yansımadı. Gece nöbetleri, bayram mesaileri, hastane koridorlarında geçen uykusuz saatler… Bunların karşılığı sadece “1000 TL taban artışı” olamaz.

Bu eylem, “rahatsız etmeden” yapıldı. Çünkü sağlıkçılar, rahatsızlık vermek değil, iyileştirmek için var. Ama bu sessizlik, bir uyarıydı: “Biz sustukça, sorunlar büyüyor.”

Toplu sözleşme süreci teknik bir müzakere gibi görünse de, aslında toplumsal bir vicdan testidir. Kamu işvereninin sunduğu teklif, sadece rakamlarla değil, değerlerle ölçülmeli. Çünkü bu insanlar, sadece maaş değil; saygı, adalet ve hakkaniyet istiyor.

112 dakikalık oturma eylemi, belki kısa sürdü. Ama etkisi uzun sürecek. Çünkü bu sessizlik, bir çığlığa dönüştü. Ve bu çığlık, sadece Sağlık-Sen üyelerinin değil; tüm kamu çalışanlarının ortak sesi oldu.

Kaynaklar:

AA

Halk TV