Taksi Şoförünün Çarptığı Motosiklet Sürücüsü Hayatını Kaybetti: “Bu Bir Kaza Değil, İhmaldir”
- Ayşe Kurt
- 15 Ağu
- 2 dakikada okunur
Adana’da refüjdeki yaya geçidinden dönüş yapan taksi şoförü, motosikletli Hıdır Pişgin’e çarptı. İki çocuk babası Pişgin hayatını kaybetti. Ağabeyi İbrahim Pişgin, “Bu bir kaza değil, cezası örtbas edilmemeli” diyerek isyan etti.

Kaza Seyhan’da Meydana Geldi
• Olay, 12 Ağustos saat 17.00 sıralarında, Seyhan ilçesi Ahmet Güven Kaypak Bulvarı’nda yaşandı.
• Zincir markette çalışan Hıdır Pişgin (evli, 2 çocuk babası), mesai sonrası motosikletiyle eve dönüyordu.
• Taksi şoförü Mahsut Çelik (61), refüjdeki yaya geçidinden dönüş yaparken Pişgin’e çarptı.
• Savrulan motosiklet, refüjdeki aydınlatma direğine çarptı. Pişgin kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

Şoför Teslim Oldu, Tutuklandı
• Kazanın ardından olay yerinden uzaklaşan Mahsut Çelik, bir süre sonra polis merkezine giderek teslim oldu.
• İfadesinde “Sol aynama baktım, çok hızlı geliyordu. Panikleyip yaya geçidine girdim” dedi.
• Güvenlik kamerası görüntüleri kazayı doğruladı.
• Çelik, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Ağabeyden Yürek Burkan Tepki
• Hıdır Pişgin’in ağabeyi İbrahim Pişgin, olay sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi:
• “Bu bir kaza değil, kardeşim şoförün hatası sonucu katledildi.”
• “Yaya geçidinin genişliği neden bu kadar fazla? Daha önce de kazalar oldu.”
• “Kardeşimin biri kas hastası olan, iki çocuğu babasız kaldı.”
• “Biz yandık, başkası yanmasın. Yetkililer önlem almalı.”
Editörün Yorumu
Hıdır Pişgin’in ölümü, sadece bir trafik kazası değil; kent planlamasında yapılan ihmallerin, denetimsizliğin ve duyarsızlığın acı bir sonucudur. Bir yaya geçidinin genişliği, bir refüjün dönüş açısı ya da bir aydınlatma direğinin konumu… Bunlar kağıt üzerinde teknik detaylar gibi görünse de, gerçekte bir insanın yaşamıyla doğrudan ilişkilidir.
İki çocuğun babasız kalması, bir ağabeyin “Bu bir kaza değil, katliam” diye haykırması, toplumun güvenlik algısının ne kadar zayıfladığını gösteriyor. Bu olayda sadece bir sürücünün dikkatsizliği değil, aynı zamanda yerel yönetimlerin altyapı tasarımındaki eksiklikleri de sorgulanmalı.
Trafik güvenliği, sadece araçların değil insanların da korunmasıdır. Her gün aynı güzergâhtan geçen bir vatandaşın, bir gün o yolun kusurları yüzünden hayatını kaybetmesi kabul edilemez. Bu olay, kent içi ulaşımda “önce insan” ilkesinin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Yetkililer, bu acının sadece bir aileyi değil, tüm toplumu ilgilendirdiğini görmeli. Güvenlik kamerası görüntüleri varsa, adalet de görünür olmalı. Bu ses duyulmalı. Çünkü biz yandık, başkası yanmasın demek, sadece bir ağıt değil; bir çağrıdır.
Kaynaklar: DHA, Halk TV



Yorumlar