top of page

Ümit Özdağ’dan Sert Tepki: “Memura Kaşıkla, Yandaşa Kepçeyle Dağıtan Düzen Çökmüştür”

  • Ayşe Kurt
  • 18 Ağu
  • 2 dakikada okunur

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, memur ve emekli maaşlarına ilişkin hükümetin teklifine sert tepki gösterdi. Özdağ, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Memura kaşıkla, yandaşa kepçeyle dağıtan bu düzen çökmüştür” ifadelerini kullandı.


ree


Toplu Sözleşme Gerilimi: Sendikalar Grevde

8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde hükümetin ikinci zam teklifi, sendikalar tarafından “müzakere edilemez” bulunarak reddedildi. KESK, Kamu-Sen ve Memur-Sen üyeleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde toplandı. “Üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz” sloganıyla iş bırakan sendikalar, ‘sefalet ücretini’ kabul etmediklerini duyurdu.


Eylemler Türkiye genelinde yayılırken, İzmir, Aydın, Denizli, Zonguldak ve Karabük’te tren seferleri durdu. Ulaşımda aksaklıklar yaşandı.


Özdağ: “Aynı İşe Farklı Ücret, Adaletin İnkârıdır”

Ümit Özdağ açıklamasında, “Enflasyonu durduramayan bir hükümet, maaşları baskılayarak krizi memurun sırtına yıkıyor. Market yanıyor, pazar yanıyor, memurun maaşı bu yangını söndüremiyor” dedi.


Sendikaların iş bırakma kararını meşru bulduğunu vurgulayan Özdağ, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını hatırlatarak, “Disiplin sopasıyla korkutmaya çalışanlar bilsin ki yargı, memurun yanında durmuş ve anayasal hakkını korumuştur” ifadelerini kullandı.


“Memur Yalnız Değildir”

Özdağ, “Bugün iş bırakan memur yalnız değildir; hukukun, yargının ve milletin vicdanının güvencesi altındadır. Hak ve hukuk korunmazsa, ne adalet ayakta kalır ne de toplumda huzur” diyerek hükümete çağrıda bulundu.





Editör Yorumu

Memura kaşıkla, yandaşa kepçeyle dağıtılan bir düzende adaletin sesi boğulamaz. Ümit Özdağ’ın çıkışı, sadece bir siyasi tepki değil; sistemin çürüyen damarlarına tutulmuş bir aynadır. Aynı işi yapan insanların farklı ücretlerle ezilmesi, sadece ekonomik değil, vicdani bir çöküştür.


Sendikaların iş bırakma kararı, anayasal bir hak olduğu kadar toplumsal bir haykırıştır. Grev yasağıyla susturulmak istenen memur, aslında bu ülkenin en sessiz ama en güçlü direnişçisidir. Bugün sokakta olanlar sadece maaş için değil, adalet için, geçim için, insan onuru için oradalar.


Hükümetin görevi susturmak değil, duymaktır. Disiplin tehdidiyle korkutulan kamu çalışanı, artık yalnız değil. Hukuk onun yanında, vicdan onun yanında, toplum onun yanında.

Bu düzenin çöküşü, sadece ekonomik değil; etik, insani ve sistemsel bir uyarıdır.






Kaynak: Halk TV Haber Merkezi


Yorumlar


bottom of page